28 Haziran 2016 Salı

Ufuk Sarıca'dan Kaf Kaf'a duygusal veda

2012-2013: Türkiye Ligi yarı finalisti - EuroChallenge Cup finalisti
2013-2014: Türkiye Ligi yarı finalisti - Türkiye Kupası şampiyonu - Cumhurbaşkanlığı Kupası şampiyonu
2014-2015: Türkiye Ligi şampiyonu - Euro Cup çeyrek finalisti
2015-2016: Türkiye Ligi çeyrek finalisti - Karşıyaka'nın ilk THY Euroleague katılımı


Senelerdir basketbol ligimizin düzenli katılımcılarından biri olmasına rağmen, şampiyon oldukları 1986-87 sezonundan 2012 yazına kadar Play-Off katılımının ötesine gitme başarısını fazla gösteremeyen ve sıradan Avrupa Kupaları mücadelesinin ötesine gidemeyen Pınar Karşıyaka'nın başına geçmesiyle birlikte, yazmaya başladıkları peri masalını geçtiğimiz sezon Türkiye Şampiyonluğu ve sonrasındaki Euroleague macerasıyla taçlandıran Ufuk Sarıca yaptığı resmi açıklamayla yeşil kırmızılı ekipten ayrıldığını açıkladı. Karşıyaka ile önemli başarılara imza atan ve taraftarın sevgilisi olan Sarıca'nın mesajının medyada yayılmasıyla birlikte sosyal medya üzerinden başarılı koçu teşekkür mesajlarına boğan yeşil kırmızılı taraftarlar, kendisine aynı zamanda gelecek kariyerinde başarı temennisinde bulundular. 

İşte Ufuk Sarıca'nın Karşıyaka'ya veda mesajı ve taraftarların tweetleri:

27 Haziran 2016 Pazartesi

76ers bu yaz kimlerden uzak durmalı?

NBA'de son 3 sezonu dikkate aldığımızda sezonda 20 galibiyetin üzerine çıkamayan ve ligin tartışmasız en başarısız ekibi olan Philadelphia 76ers son iki sezonda 3.sıradan oyuncu draft ederken, 2016 draftında da ilk sıradan Ben Simmons'u seçerek sıfırdan yapılanma ve düzlüğe çıkma planlarına bir yenisini daha ekledi. Aynı zamanda Los Angeles Lakers'tan sonra en geniş Salary Cap boşluğuna sahip takım olma özelliğini de bulunduran 76ers için bu yaz transfer dönemi oldukça hareketli geçeceğe benzer. Fakat 76ers'ın bu dönemi ne kadar başarılı geçireceği tam bir soru işareti. 


Önceki iki sezonda iki draft 3 numarası Joel Embiid - Jahlil Okafor ve yine ilk tur seçimi Nerlens Noel gibi üç pota altı uzunun yanına bu sene de forvete Ben Simmons'u 1 numaradan draft eden 76ers'ta sırada tecrübeli birkaç yıldız transferi var. Oldukça ümit vadeden bir bütçesi olan 76ers'ın bu bütçeyi iyi kullandığı takdirde birkaç sene içinde zirveye oynayan bir takım yaratması mümkün. Önümüzde yaşanmış bir Golden State Warriors gerçeği var, değil mi? 

...Ve bu noktada işin önemli kısmı yapılacak tercihlerin isabetli tercihler olması. Geniş Free Agent piyasasında 76ers'ın önünde oldukça fazla sayıda yıldız var. Farklı kombinasyonlar içinde farklı özelliklerde takımlar kurulabilirler şüphesiz; fakat bazı oyuncular varki, isimlerine aldanıp kontrat imzalanması paranın çarçur edilmesi anlamına gelecektir. Kim mi bu oyuncular? İşte Philadelphia'nın uzak durması gereken 5 isim:

Dwight Howard: Senelerce formasını giydiği Orlando Magic'te önemli işler yapan ve takımını NBA Finalleri'ne kadar taşıyan Howard, Magic'te Van Gundy ile yaşadığı problem ve takım değiştirmesiyle birlikte kariyerinde başlayan düşüşü bir türlü durduramadı. Zaman zaman yaşadığı sakatlıklar nedeniyle 6 yıldır hiçbir sezonda 82 maç sahaya çıkamayan Howard, aynı zamanda soyunma odasında yaşadığı problemler nedeniyle de genç bir takımın başındaki lider olacak oyuncu özelliğinden yoksun durumda. 76ers'ın ona yüklü bir kontrat vermesi hem sakatlık riski, hem de liderlik özelliğinden yoksun olması açısından parayı sokağa atmak olur. 

26 Haziran 2016 Pazar

Milli Takım kadrosu 14 kişiye düştü


2016 Rio Olimpiyat Oyunları'na katılabilmek için 5-10 temmuz tarihleri arasında Filipinler'de eleme turnuvasında mücadele edecek olan A Milli Basketbol Takımımız'ın 14 kişilik kadrosu açıklandı. Can Maxim Mutaf'ın kadrodan çıkarılmasıyla 14 kişiye inen milli kadromuz yarın Filipinler gitmek için yola çıkacak ve kadrodan kesilecek son 2 isim önümüzdeki hafta içinde belli olacak. Millilerimizin 14 kişilik kadrosu şu şekilde oluştu:

Ali Muhammed 
Doğuş Balbay 
Ender Arslan
Sinan Güler 
Kenan Sipahi  
Melih Mahmutoğlu 
Furkan Korkmaz 
Birkan Batuk 
Cedi Osman 
Barış Hersek 
Samet Geyik 
Ömer Faruk Aşık 
Semih Erden 
Oğuz Savaş 

1 Temmuz öncesi NBA Free Agent piyasası

NBA'de sezon finalleri ve 2016 draftının tamamlanması ardından gözler 1 temmuzda başlayacak Free Agent kontrat sezonuna çevrildi. Kontratı sona eren ve önümüzdeki sezon için kararları beklenen oyuncular arasında NBA'in süper yıldızlarından da isimler var. Biz de yaz döneminde önümüzdeki ilk NBA heyecanını yaşatacak Free Agency piyasasındaki ilgi çeken isimleri kısa kısa sizin için değerlendirdik. Listeye eklenebilecek çok isim var şüphesiz ki; fakat içlerinden beş tanesini sizler için özel olarak seçtik:


LeBron James: Tabiki bu listenin ilk iki ismi sürprize yer bırakmıyor. Durant - James ikilisinden LeBron James'i şampiyonluk yüzüğü farkıyla ilk sıraya koyduk. LeBron Cleveland'a gelip, şehrin yıllardır hasret kaldığı şampiyonluğu getirdikten sonra kalıp kalmayacağı konusundaki kararını henüz açıklamadı; fakat süper yıldızın 1 yıl opsiyonu da varken Cleveland'ı bırakıp yeni bri maceraya atılacağı ihtimali oldukça düşük. 

Kevin Durant: Listenin zirvesindeki diğer isim ise kuşkusuz Kevin Durant. Oklahoma City Thunder'ın süper yıldızının, kontratının son senesinde takımın performansındaki düşüşten etkilenip başka bir organizasyona dahil olup olmayacağı merak konusu. Kendisine yakın kaynaklar Durant'ın gelecek teklifleri öğrenmek istediği; fakat bir takım değişikliği söz konusu olacaksa buna değmesi gerektiğini düşündüğünü belirtiyor. Bu da eğer bu yaz Durant ile ilgili bir haber olacaksa, o haberin oldukça prim yapacağı anlamına geliyor. Warriors mu? Neden olmasın?

ABD'nin 12 kişilik Rio 2016 kadrosu

Amerika Birleşik Devletleri'nin 2016 Rio Olimpiyatları'nda mücadele edecek kadrosu, kadroya dün eklenen son isimlerle birlikte belirlenmiş oldu. Son olarak NBA finallerinde birbirine rakip olan iki yıldız Kyrie Irving ve Harrison Barnes'ın da kadroya eklenmesiyle kesinleştiğini düşündüğümüz 12 kişilik kadro (her ne kadar resmi açıklama bir iki gün içinde gelecekse de) şu isimlerden oluştu:


Kyrie Irving (Cleveland Cavaliers)
Kyle Lowry (Toronto Raptors)
Klay Thompson (Golden State Warriors)
DeMar DeRozan (Toronto Raptors)
Paul George (Indiana Pacers)
Jimmy Butler (Chicago Bulls)
Draymond Green (Golden State Warriors)
Carmelo Anthony (New York Knicks)
Kevin Durant (Oklahoma City Thunder)
Harrison Barnes (Golden State Warriors)
DeMarcus Cousins (Sacramento Kings)
DeAndre Jordan (Los Angeles Clippers)

Bilindiği üzere LeBron James, Stephen Curry, Russell Westbrook, Chris Paul daha önce Rio 2016'da ABD Milli Takımı'nda yer almayacaklarını açıklamışlardı. 12 kişilik kadroda daha önce olimpiyat tecrübesi olan sadece iki oyuncunun olması dikkat çekerken (Kevin Durant ve Carmelo Anthony), James Harden, Anthony Davis, Blake Griffin gibi potansiyel milli takım adayları da sakatlıkları nedeniyle bu yaz Rio kadrosundan uzak kaldılar. 

24 Haziran 2016 Cuma

2016 NBA Draft sonuçları

Round 1 Draft Picks
1PhiladelphiaBen Simmons (PF) LSU
2LA LakersBrandon Ingram (SF) Duke
3BostonJaylen Brown (SF) California
4PhoenixDragan Bender (PF) Croatia
5MinnesotaKris Dunn (PG) Providence
6New OrleansBuddy Hield (SG) Oklahoma
7DenverJamal Murray (PG) Kentucky
8SacramentoMarquese Chriss (PF) Washington
9TorontoJakob Poeltl (C) Utah
10MilwaukeeThon Maker (PF) Australia
11OrlandoDomantas Sabonis (PF) Gonzaga
12UtahTaurean Prince (SF) Baylor
13PhoenixGeorgios Papagiannis (C) Greece
14ChicagoDenzel Valentine (SF) Mich St
15DenverJuan Hernangomez (PF) Spain
16BostonGuerschon Yabusele (PF) France
17MemphisWade Baldwin IV (PG) Vanderbilt
18DetroitHenry Ellenson (PF) Marquette
19DenverMalik Beasley (SG) Florida St
20IndianaCaris LeVert (SG) Michigan
21AtlantaDeAndre Bembry (SF) St Joes
22CharlotteMalachi Richardson (SG) Syracuse
23BostonAnte Zizic (C) Croatia
24PhiladelphiaTimothe Luwawu-Cabarrot (SF) France
25LA ClippersBrice Johnson (PF) UNC
26PhiladelphiaFurkan Korkmaz (SG) Turkey
27TorontoPascal Siakam (PF) New Mexico St
28PhoenixSkal Labissiere (C) Kentucky
29San AntonioDejounte Murray (PG) Washington
30Golden StateDamian Jones (C) Vanderbilt

20 Haziran 2016 Pazartesi

Şampiyon Cavaliers ve rekorlar gecesi

2015-16 NBA şampiyonunu belirleyen maç bu sabaha karşı Oracle Arena'da oynandı. 3-3 durumdaki final serisinin yedinci maçında rakip sahada Golden State Warriors'u 93-89 mağlup eden Cleveland Cavaliers tarihinde ilk kez NBA şampiyonluğunu elde etti. Dördüncü maç sonunda 1-3 geride olan Cavaliers ikisi deplasmanda olmak üzere sonraki üç maçı kazanarak zorlu sezonun şampiyonu oldu. Zorlu seri ve tarihi şampiyonluk aynı zamanda çeşitli rekorları da beraberinde getirdi. İşte Warriors - Cavaliers NBA Play-Off Final serisinin rekorları ve ilkleri:



* Cleveland Cavaliers tarihinde ilk kez organizasyona ve şehre NBA şampiyonluğunu getirmiş oldu. 
* Cavaliers bir final serisinde 1-3 geriden gelip şampiyonluğa uzanan ilk NBA takımı oldu. 
* Golden State Warriors maçın son 4 dakika 40 saniyesinde skor üretemedi. 
* LeBron James 27 sayı - 11 ribaunt - 11 asist ile Jerry West ve James Worthy'den sonra bir NBA final serisi 7.maçında triple-double yapan üçüncü oyuncu oldu. 
* LeBron James ikinci kez çıktığı NBA final serisi 7.maçından da galip ayrıldı. 
* Dün geceki final maçı bugüne kadar en çok takip edilen NBA maçı oldu.

19 Haziran 2016 Pazar

Potanın Perilerinin Rio'daki rakipleri

Eleme turnuvası sonrası grubunu lider bitiren ve 2016 Rio Olimpiyatları'nda mücadele etme hakkı kazanan Potanın Perileri'nin Rio'daki grubu bugün çekilen kura sonucu belli oldu. Kura sonucu A Grubu'nda yer alacak olan Türkiye, grupta Fransa, Japonya, Brezilya, Avustralya ve Belarus ile mücadele edecek. 


A Grubu:

Fransa
Japonya
Brezilya
Avustralya
Türkiye
Belarus

B Grubu:
Kanada 
İspanya
ABD
Senegal
Sırbistan
Çin


NBA finallerinde efsanevi yedinci maçlar

NBA’de 2015-2016 sezonunun son maçı bu gece Oracle Arena’da Golden State Warriors ile Cleveland Cavaliers arasında oynanacak. Play-Off Final serisinde durum 3-3. Ve NBA şampiyonu bu geceki yedinci maç sonunda, ve 19.kez yedi maçlık bir seri sonunda belli olacak. Biz de sizin için NBA tarihinde yedinci maça giden final serilerini araştırdık. Bugüne kadarki yedi maçlık 18 seri içinde en dikkat çekici olanlarının detaylarını ise ilerleyen satırlarda özetledik. Bu geceki maçı da bundan sonraki yıllarda muhtemelen dahil edeceğimiz en dikkat çekici yedi maçlık NBA serilerini aşağıdaki gibi seçtik:
 
 
1950-51: Rochester Royals – New York Knciks
 
NBA’in yeni adıyla henüz ikinci sezonunda bir final serisi yedinci maça gitmişti. Bu serinin en dikkat çekici yanı ilk 3 maçı kazanan Royals için “artık kupayı aldılar” denirken, sonraki 3 maçı kazanan New York Knciks seriyi dengelemişti. Yedinci maçta da son 1.5 dakikaya 74-72 önde giren Knciks, 0-3’ten şampiyonluğu kazanmaya çok yaklaşmışken, kalan kısa sürede gelen 7-1’lik Royal serisi bu mucizeye engel olmuş ve Rochester Royals ilk şampiyonluğunu elde etmişti.
 
1956-57: Boston Celtics – St.Louis Hawks
 
NBA’de sekiz takımın mücadele ettiği sıralar. Doğu Konferansı lideri St.Louis Hawks’ın Batı Konferansı sonuncusundan az galibiyet aldığı bir sezon olmasına rağmen, final serisi oldukça çekişmeli geçmişti. Karşılıklı galibiyetlerle son maça gelen seride yedinci maç da inanılmaz bir çekişmeye sahne oldu. Celtics’in iki pota altı Bob Cousy ve Bill Sharman’ın 5/40 saha içi ile oynadığı maçta çaylaklar devreye girdi; Bill Russell 19 sayı – 32 ribaunt ve Tom Heinsohn 37 sayı - 23 ribaunt ile takımlarını sırtladılar. Normal süresi 103-103, ilk uzatması da 113-113 tamamlanan maç, ikinci uzatma sonunda Loscutoff’un serbest atışları sonrası 125-123 Celtics lehine sonuçlandı ve şampiyonluk yüzüğü Celtics’li basketbolcuların oldu. Celtics’in şampiyonluk kutlaması ise soyunma odasında Bill Russell’ın sakallarının törenle kesilmesi şeklinde gerçekleşti.

18 Haziran 2016 Cumartesi

Adam atıyor beyler! Sakın bırakmayın!

NBA'de Play-Off final serisi, altıncı maçta Cleveland Cavaliers'ın aldığı farklı galibiyetle 3-3'e gelirken heyecan Oracle Arena'daki son maça taşındı. Rakip sahada kazanıp 3-1 öne geçtikten sonra sahasında şampiyonluğa ulaşacağına inanılan Golden State Warriors, beşinci maçta Oracle Arena'da yenilince seri altıncı maça uzamıştı. Altıncı maçta da LeBron ve Irving'in önderliğinde ekstra isimleri de devreye sokan Cavaliers farklı bir galibiyet elde ederek seriyi son maça taşımayı başardı.
 
 
 
Serinin Golden State Warriors'un sahasında oynanacak son maçı öncesi heyecan iyice artarken, Cavaliers'ta LeBron'un hırsı, takımı oynatma ve kazanma isteği iyiden iyiye hissedilmeye başladı. Final serisinin 1-3'e gelmesinden sonraki iki maçta 40 sayının üzerine çıkan ve takımını çok iyi yöneten LeBron, final serisi boyunca sırasıyla aşağıdaki istatistikleri elde etti:
 
1.maç: 23 sayı - 12 rib - 9 asist - 2 top çalma - 1 blok
2.maç: 19 sayı - 8 rib - 9 asist - 4 top çalma - 1 blok
3.maç: 32 sayı - 11 rib - 6 asist - 1 top çalma - 2 blok
4.maç: 25 sayı - 13 rib - 9 asist - 2 top çalma - 3 blok
5.maç: 41 sayı - 16 rib - 7 asist - 3 top çalma - 3 blok
6.maç: 41 sayı - 8 rib - 11 asist - 4 top çalma - 3 blok
 
Görüldüğü üzere LeBron James'in 30 sayı üstü attığı maçları kazanan Cavaliers'ta süper yıldızın performansı oldukça önemliyken, Golden State Warriors'un ise LeBron'u durdurmak için ekstra bir gayret göstereceğine şüphe yok. Yukarıdaki fotoğraf da sanırım bunun en güzel yansıtıldığı kare olarak sunulabilir.

Salary Cap belirsizliğinde sona doğru

NBA'de önümüzdeki sezondan itibaren takımların Salary Cap limitlerinin ne olacağı sorusu iyiden iyiye merak konusu olmaya başladı. Büyüyen toplam havuzun takımların bütçelerine de yansımasına kesin gözüyle bakılırken, bu artışın ne ölçüde olduğuyla ilgili de spekülasyonlar giderek artıyor. Son olarak ESPN yazarı Brian Windhorst'un bu sabaha karşı yazdığı yazıda,  bu sezon 70 milyon  dolar olan NBA salary cap'in önümüzdeki seneki projeksiyonunun 94 milyon dolara kadar yükseldiğinden bahsedildi. Bu da vergiyi göze alan takımların luxury tax ile birlikte 113 milyon dolara kadar bu limiti  yükseltebilecekleri anlamına geliyor.
 
 
Bu durumun hem NBA hem de Avrupalı takımlara etkisi ise farklı boyutlarda olacak. NBA'de Salary Cap boşluğu düşük ve takas yapmayı planlayan bazı takımların önüne iyi bir planlama sonrası free-agent transferi opsiyonu açılırken, Boston Celtics,  Los Angeles Lakers gibi hali hazırda Salary Cap'ini boşaltmış takımlar da önümüzdeki sezon için kadrolarına birden fazla süper yıldız ekleme fırsatını yakalamış oldular.
 
Bunun yanında kolej ya da liseden gelen oyuncuların ve Avrupalıların NBA'de kazanabilecekleri paralar artarken, Avrupalı takımların NCAA'den düşük maliyetle oyuncu çalma hayalleri de biraz daha zorlaşmış olacak. Bunun ligimize etkileri de kolej mezunu ve Avrupa'daki çaylak sezonunu BSL'de geçiren oyuncuların kalitesindeki düşüş ya da sayısındaki azalma; ya da kenarda oturmasına rağmen iyi bir kontratla NBA'yi tercih eden oyuncu sayısındaki artış olarak görülebilecek. Şimdilik bunlar spekülasyon da olsa, oldukça yüksek bir ihtimalden bahsettiğimiz üzere, net sonuçları yakın zamanda göreceğiz.

17 Haziran 2016 Cuma

ACB'de avantaj Real Madrid'e geçti

İspanya Erkekler Basketbol Ligi ACB Play-Off final serisi ikinci maçında ezeli rakibi Barcelona Lassa'yı rakip sahada mağlup eden Real Madrid, seride durumu 1-1 yaptı. Real Madrid 70-90'lık bu galibiyetle aynı zamanda saha avantajını da eline geçirmiş oldu. Başkent temsilcisi sahasındaki iki maçı da kazandığı takdirde bu sezonun İspanya Ligi şampiyonu olacaklar.


Palau Blaugrana'daki maça fırtına gibi bir giriş yaparak ilk çeyreği 12-28 önde tamamlayan Real Madrid, ikinci çeyrekteki 11-0'lık Barcelona serisi sonrası fark biraz kapansa da, devreyi de 32-44 önde tamamladı. Üçüncü çeyrekte farkı az da olsa kapatan Barcelona Lassa son 10 dakikaya girerken 58-66 yapsa da, Sergio Llull ve Gustavo Ayon'un skorer oyununa Sergio Rodriguez ve Trey Thompkins'in de isabetli dış şutları ile katılması sonrası final periyodunda farkı tekrar açan konuk Real Madrid sahadan 70-90 galip ayrılarak serideki avantajı elde etti. 

Real Madrid'te Sergio Llull 20 sayı - 4 asist ve Gustavo Ayon 9/9 saha içi isabetiyle 19 sayı - 6 ribaunt ile en etkili isimler olurlarken, Felipe Reyes ve Trey Thompkins de 12'şer sayı kaydettiler. Barcelona Lassa'da ise ayakta kalan tek isim 18 dakikada 14 sayı - 5 ribaunt ile oynayan Ante Tomic oldu. 

Potanın Perileri olimpiyat biletini kaptı

Kadın A Milli Basketbol Takımımız 2016 Rio olimpiyatlarına katılma yolundaki son engel olan Küba'yı 71-45 mağlup ederek olimpiyat vizesi elde etti. Fransa'daki eleme mücadelesinin ilk çeyreğinin sonlarından itibaren maçı domine eden Potanın Perileri, ilk yarısını 42-24 önde tamamladıkları karşılaşmayı 26 sayılık bir farkla kazanarak maç sonunda Rio 2016 biletini elde ettiler. Milliler böylece üst üste ikinci kez olimpiyatlarda mücadele etme hakkını kazanmış oldular. 


Karşılaşmaya Nevriye ve Sanders'ın sayılarıyla başlayan Potanın Perileri karşılıklı sayılarla geçen çeyreği 16-12 önde geçerken, ikinci çeyreğin başlarında gelen 12-0'lık seriyle birlikte farkı açarak maçtaki üstünlüklerini göstermiş oldular. Olcay, Sanders ve Şebnem'in sayılarıyla devreyi 42-24 önde kapatan Türkiye, henüz maçın ilk yarısından Rio yolunu sonuna kadar aralamış oldu. Üçüncü çeyrekte Küba'da Casanova'yı durduramayan millilerimiz, Işıl'ın skora katkıda bulunmasıyla farkın kapanmasına izin vermezken, son 10 dakikaya girerken 56-40'lık üstünlüğümüz devam etmekteydi. Final periyodunda Küba'nın son gayretlerine iyi savunma ile karşılık veren Potanın Perileri, rakibine sadece 5 sayı atma izni verirken farkı da açmaya devam ederek sahadan 71-45 galip ayrıldılar. 

2016 Rio Olimpiyat Oyunları'nda mücadele etme hakkı kazanan Potanın Perileri'nde Latoya Sanders 18 sayı - 6 ribaunt ve Nevriye Yılmaz 17 sayı - 10 ribaunt ile en etkili isimler olurlarken, Olcay Çakır, Şebnem Kimyacıoğlu ve Işıl Alben de 9'ar sayı ile karşılaşmayı tamamladılar. Küba'da ise Ineidis Casanova 15 sayı - 4 ribaunt ile en skorer isim molmasına rağmen yenilgiye engel olamadı. 

15 Haziran 2016 Çarşamba

Potanın Perileri lider bitirdi

Rio 2016 Olimpiyatlarına katılmak için mücadele eden Kadın Milli basketbol takımımız, eleme turnuvasında oynadığı ikinci maçında Kamerun karşısında da üstün bir oyunla sahadan 72-46 galip ayrıldı ve grubunu ilk sırada tamamladı. Potanın Perileri böylece olimpiyat vizesi yolundaki son maçında çapraz grubu ikinci sırada tamamlayan Küba ile eşleşti. Milliler cuma günü Küba'yı yendikleri takdirde üstüste ikinci kez olimpiyatlarda mücadele etme hakkı kazanacaklar.  


Karşılaşmaya Birsel, Bahar, Işıl, Nevriye, Sanders beşiyle başlayan Potanın Perileri, aynı Arjantin maçında olduğu gibi Sanders'ın sayılarıyla ilk 3.5 dakikayı 6-1 önde geçti. Kamerun'un fiziksel dezavantajını özellikle savunmada iyi kullanan milliler rakibine kolay sayı izni vermezken, Sanders'ın ikinci faulünü almasına rağmen oyunun kontrolünü bırakmayarak Işıl'ın asistleri ve Nevriye'nin sayılarıyla ilk çeyreği 20-8 üstün tamamladılar. İkinci çeyreğe Işıl ve Olcay'ın basket faulleriyle giren Türkiye, sonrasında başlayan Kamerun alan savunmasına karşı zorlanmaya başladı. Sanders'ın yokluğunda topu içeri indiremeyen milliler, buna rağmen savunma kaynaklı hızlı hücumlarla alternatif skor opsiyonları bularak farkı açmaya devam ettiler.Son 3 dakikaya 33-13 önde giren Potanın Perileri, devre arasına da 41-15'lik bir üstünlükle gittiler. İlk yarıda oyunun tek hakimi olan Potanın Perileri 25-15, asistlerde 13-1 üstünlük sağlarken, Kamerun'u tam 13 top kaybına zorladılar. 

14 Haziran 2016 Salı

Potanın Perileri Rio yolunda iyi başladı

Rio 2016 Olimpiyatları'na katılacak takımları belirleyecek eleme turnuvasının ilk maçında Arjantin ile karşı karşıya gelen Kadın A Milli basketbol takımımız rahat bir maç sonrası sahadan 66-38 galip ayrılarak gruba iyi bir başlangıç yaptı. Dün Kamerun'u 11 sayı farkla yenen Arjantin karşısında zorlanmadan galip gelen Potanın Perileri böylece favori olduğu grup liderliği yolunda önemli avantaj yakaladı. Yarın Kamerun ile karşılaşacak Periler, görece zayıf rakibi karşısında 19 sayı farkla yenilse bile grubu lider bitirerek çapraz gruptan gelecek rakibini bekleyecek. 


Karşılaşmaya Sanders'ın sayılarıyla fırtına gibi başlayan milliler, tamamı Sanders'tan gelen sayılarla 7 dakika sonunda 12-2'lik üstünlüğü yakaladılar. Sanders'ın pota altında hem skor hem de ribauntlardaki bariz üstünlü yanında, skora Bahar, Olcay ve Işıl'ın da destek vermesiyle farkı giderek açan takımımız ilk çeyreği de 18-4 önde tamamladı. İkinci çeyrekte de üstünlüğünü sürdüren Potanın Perileri Birsel, Şebnem ve Nevriye ile sayılar bulmaya devam etti ve ilk yarı 33-17 Türkiye lehine sonuçlandı. 

Üçüncü çeyreğe Birsel'in üçlüğüyle başlayan milliler, skorun rehavetine kapılmadan iyi savunmaya devam ettiler. Hücumda da Birsel'in asistleri ve Sanders'ın pota altındaki etkisi sayesinde sayılar bulmaya devam eden Potanın Perileri, Bahar'ın son saniye basketiyle son 10 dakikaya da 53-21 önde girdiler. Bu arada fark giderek açılırken oyun disiplininden bir dakika bile kopmamamızda Ekrem Memnun'un kenardan sürekli olarak oyunun içinde olmasının payını da belirtmeden geçmeyelim. Final periyodu karşılıklı sayılarla başlarken, iki takımın da hedefsiz bir basketbol oynaması bu çeyreğin daha çok "bitse de gitsek" havasında geçmesine neden oldu. Sahadan 66-38 galip ayrılan Potanın Perileri böylece gruptaki ilk maçını kazanırken, matematiksel olarak olmasa da çok büyük ihtimalle gruptan lider çıkmayı garantilemiş oldu. 

13 Haziran 2016 Pazartesi

ŞAMPİYON FENERBAHÇE

Basketbol Süper Ligi Play-Off final serisi altıncı maçında sahasında Anadolu Efes'i konuk eden Fenerbahçe sahadan 91-70 galip ayrılarak seride durumu 4-2'ye getirdi ve 2015-2016 basketbol sezonunun şampiyonu oldu. Maçın ilk çeyreğinde yakaladığı üstünlüğü maç sonuna kadar sürdüren ve farkı giderek açan Fenerbahçe bu galibiyetle taraftarı önünde şampiyonluk kupasını kaldırarak tarihinde yedinci kez bu başarıyı yakalamış oldu. Sarı lacivertliler son olarak 2013-2014 sezonunda bu başarıyı elde etmiş, geçen sezon ise yarı finalde son şampiyon Pınar Karşıyaka'ya 1-3 ile elenmişlerdi. 


Karşılaşmaya hızlı ve seri hücumlarla başlayan Anadolu Efes, hücumda Fenerbahçe'nin şutlarının girmemesinin de etkisiyle ilk 3 dakikayı 4-7 önde geçti. İki takım da bir an önce sayı bulma amaçlı hücumları hızlı kullanıp çabuk şut denerken, düşük şut yüzdeleri hızlı basketbola rağmen ilk 5 dakika sonunda skoru 10-9'da tuttu. Televizyon molasından daha sert bir savunma ve yükselen bir hücum yüzdesiyle dönen Fenerbahçe 2 dakika içinde skoru 16-9'a getirirken, Ahmet Çakı'nın ikinci beşini sahaya sürmesi de Anadolu Efes'in durgunluğuna çözüm olmadı. Cedi Osman'ın üçlüğü Efes'e nefes aldırırken çeyrek bitiminde Bogdanovic'in üçlüğü çeyrek skorunu belirledi: 24-14. İlk çeyreğe serinin beşinci maçında olduğu gibi iyi başlayan Efes'in aynı bir önceki maç gibi Heurtel'in sinirlenip kenara gelmesi sonrası skor kontrolünü Fenerbahçe'ye verdiği dikkati çekti. 

İkinci çeyreğe Heurtel ve Diebler'dan gelen 5 sayıyla başlayan Anadolu Efes 1 dakika geçmeden Obradovic'e molayı aldırdı. Mola sonrası toparlanan Fenerbahçe 4 kısa ile oynayan Anadolu Efes'e 12-0'lık bir seriyle cevap verince devrenin bitimine 6.5 dakika kala skor 36-19 oldu. Bu süreçte Fenerbahçe'nin sertliğine görece daha fazla izin verilmesi Anadolu Efes bench'inde tepkiye yol açarken, lacivert beyazlı oyuncularda gerginlik ve oyun disiplininden kopma baş göstermeye başladı. Devrenin sonlarına doğru artan faul düdükleri, çalınan ve çalınmayan fauller basketbolun kalitesine de olumsuz etki yaparken, Fenerbahçe yakaladığı farkı korumaya devam ederek ilk devreyi 52-32 önde tamamladı. İlk yarıda Fenerbahçe'nin pota altındaki hakimiyeti dikkat çekerken, sarı lacivertliler rakibine ribauntlarda 24-13, asistlerde 11-6 üstünlük sağladılar. Fenerbahçe faul çizgisine de 16 kez gelip 13 isabet buldu; Anadolu Efes ise çizgiden 9/9 ile isabet kaydetti.


Soyunma odası dönüşü Sloukas ve Dixon'un sayılarıyla 6-0'lık bir seri yakalayan Fenerbahçe 2 dakika içinde farkı 26 sayıya çıkardı. Açılan fark Anadolu Efes'li oyuncuları ekstra katkılar yapmaya zorlarken, bu zorlamalar oyun disiplininden kopmaların başlamasına neden oldu. Boş dönülen hücumlar Anadolu Efes'te savunma sertliğinin de azalmasına neden olmaya başlayınca daha rahat hücum etmeye başlayan ve Anadolu Efes'in geri dönmemesini hızlı hücumlarla cezalandıran Fenerbahçe farkı giderek açmaya başladı. Dixon'un Heurtel'in elinden adeta çekip aldığı toplar ve ardından gelen fast-break'ler taraftarı da coştururken, çeyreğin bitimine 1.5 dakika kala skor 76-37 oldu. Çeyrek Diebler'ın üçlüğüyle 78-43 sona erirken, son 10 dakikaya girilirken Fenerbahçe'de 5 oyuncu çift hanelere ulaşmış; Anadolu Efes'te ise en skorer isim 9 sayı ile Jon Diebler'dı. 

Final çeyreğine çok rahat giren Fenerbahçe çeyreğe sayı atamadan potasında gördüğü 5 üçlükle başladı. 0-20'lik bir seri yakalayan Anadolu Efes Cedi, Diebler ve Doğuş'un üçlükleri sonrası 6.5 dakika kala farkı 20 sayıya indirse de, verdikleri mücadele farkı daha aşağı çekmeye yetmedi. Kalan sürede fark 20 civarında seyrederken, fazla süre almayan gençlerin dakika bulduğu son anlarda gelen karşılıklı sayılara skoru 91-70 Fenerbahçe lehine belirledi ve sarı lacivertliler böylece seride durumu 4-2'ye getirerek 2015-16 Türkiye şampiyonluğunu elde ettiler. 

Fenerbahçe'de Luigi Datome 20 sayı - 5 ribaunt, Bogdan Bogdanovic 16 sayı - 7 ribaunt, Ekpe Udoh 13 sayı - 10 ribaunt - 6 asist - 2 blok, Jan Vesely 12 sayı - 4 ribaunt - 2 blok, Kostas Sloukas 11 sayı - 5 asist ve Bobby Dixon 10 sayı - 5 top çalma ile çift haneye ulaşan isimler olurlarken, Anadolu Efes'te Jon Diebler 18 (5 üçlük), Cedi Osman ise 14 sayı (4/5 üçlük) kaydettiler. 

12 Haziran 2016 Pazar

Bundesliga'da şampiyon Brose Baskets

Almanya erkekler basketbol ligi BBL'de bugün oynanan Play-Off final serisi 3. maçında Ratiopharm Ulm'u rahat bir maç sonrası 92-65 mağlup eden Brose Baskets Bamberg şampiyonluğu elde etti. Brose Baskets böylece son 12 yıldaki sekizinci, üst üste de ikinci şampiyonluğunu kazanarak son yıllarda Almanya'da elde etmiş olduğu hakimiyeti sürdürdü. Play-Off'larda oynadığı 9 maçı da kazanan Brose Baskets normal sezonda da 34 maçta sadece üç yenilgi almıştı. 


Final serisinin üçüncü maçı skor olarak rahat gözükse de başa baş geçen ilk yarı sadece 1 sayı farkla 38-37 tamamlandı. Üçüncü çeyreğe iyi başlayan ve farkı hızlı bir şekilde açan Brose Baskets bu çeyreği 65-49 önde tamamlarken, son 10 dakika içinde de farkı açmaya devam ederek sahadan 27 sayılık bir farkla galip ayrılarak taraftarı önünde şampiyonluğu elde etti. Brose Baskets'te Brad Wanamaker 19 sayı - 6 asistle yıldızlaşırken, Darius Miller da 19 sayı- 6 ribauntla etkili oldu. Konuk ekipte ise Raymar Morgan'ın 19 sayı- 12 ribauntluk performansı galibiyete yeterli olmadı. 

Maccabi Tel Aviv parkede serbest düşüşte

İsrail ve Avrupa basketbolunun ekol ekiplerinden Maccabi Tel Aviv son iki senelik süreçteki kötü performansına bu sezon da devam ederek yine zirveyi rakiplerine kaptırdı. 2013-2014 sezonunda hem İsrail Ligi hem de Euroleague'i kazanan sarı lacivertli ekip, sonrasındaki iki sezonda hem kendi liginde hem de Avrupa'da hüsrana uğrayarak taraftarlarını üzdü ve İsrail basketbolundaki hakimiyetini de kaybetme noktasına geldi. 


Tarihinde 51 İsrail ligi şampiyonluğu bulunan, 6 kez de Euroelague'te zirveye çıkan Maccabi Tel Aviv, son Euroleague şampiyonluğunu 2013-2014 sezonunda finalde Real Madrid'i 98-86 yenerek elde etmişti. Aynı sezonda İsrail Ligi'ni de kazanan Maccabi, ertesi yıl ligde yarı final serisinde 2-0 öne geçmesine rağmen, Hapoel Eliat'a sürpriz bir şekilde elenmiş; Turkish Airlines Euroleague'de ise çeyrek finalde temsilcimiz Fenerbahçe'ye 0-3 kaybederek Final Four'un uzağında kalmıştı. Kötü geçen sezonun etkisini bu sezon atma hedefinde olan İsrail ekibi, sezon başındaki transfer döneminde yine yanlış hamleler yapınca beklenilen performansın uzağında kaldı. Euroleague'e daha ilk turda havlu atan Maccabi, hatırlayacağınız üzere son maçta Darüşşafaka karşısında istediği sonucu alamamış, averaj peşinde maçı uzatmaya götürmeye çalışırken ilginç bir maç sonu izlememize neden olmuştu. Sonradan mücadele ettiği Euro Cup 2.tur grubunda da 6 maçta sadece 2 galibiyet alabilen Maccabi, Unics Kazan ve Nizhny Novgorod'un arkasında üçüncü sırada kalarak Avrupa kupalarına veda etmişti. İsrail Ligi'nde ise normal sezonda 33 maçta pek alışkın olmadığı şekilde 9 yenilgi alan Maccabi, son olarak yarı finalde Maccabi Rishon'a 69-71 kaybederek sezonu noktaladı. Böylece iki sezonda İsrail Kupası dışında müzesini yenileyemeyen sarı lacivertliler, İsrail'deki hegomonyalarını, en azından bir süreliğine yitirmiş oldular. 

11 Haziran 2016 Cumartesi

Golden State Warriors şampiyon gibi...

NBA'de Play-Off Final serisi dördüncü maçında rakip sahada Cleveland Cavaliers'ı 108-97 mağlup eden Golden State Warriors seride 3-1 öne geçti. Seri öncesi saha avantajını da elinde bulunduran Warriors, deplasmanda elde ettiği galibiyetle beraber Oracle Arena'daki maç öncesi kendi taraftarı önünde şampiyonluk elde etme şansını yakaladı. Salı sabaha karşı oynanacak beşinci maçta kazanan taraf ev sahibi ekip olduğu takdirde, Golden State Warriors üst üste ikinci kez NBA şampiyonluğunu elde etmiş olacak. 


Dün geceki maça dönecek olursak, iki takımın da sert savunma ama yüzdeli hücumlarla başladığı mücadelede sertlik üst düzeyde yaşanırken, ikinci çeyrekte Kyrie Irving'in skorer oyunu ve Tristan Thompson'un ofansif ribauntlardaki etkinliği devre sonunda 5 sayılık Cavaliers üstünlüğlünü getirdi: 55-50. Üçüncü çeyreğe hücumda daha etkili başlayan Golden State, Curry- Thompson - Barnes üçlüsünün skorer oyunları ve rakibin moralini bozan dış şut isabetleriyle skorda üstünlüğlü yakaladı ve çeyreği 77-79 önde tamamladı. Final periyodunda gerginlik artarken, yavaş yavaş farkı açan Warriors, Curry'nin üçlükleriyle de çift hanelerde seyreden farkı korumasını bildi ve sahadan 108-97 üstün ayrılarak seride durumu 3-1'e getirdi. 

9 Haziran 2016 Perşembe

Fenerbahçe koşar adım şampiyonluğa...

Basketbol Süper Ligi Play-Off final serisi dördüncü maçında Anadolu Efes'i 101-79 mağlup eden Fenerbahçe seride 3-1 öne geçerek şampiyonluk yolunda önemli bir avantaj elde etti. Maçın başındaki Heurtel - Vesely gerginliği sonrası oyuna konsantre olmakta zorluk çeken ve maçın tamamını geride götüren Efes ise böylece Abdi İpekçi'de dördüncü maç öncesi şampiyonluğu kaybetme stresini iyiden iyiye hissetmeye başladı. Geçtiğimiz sezon da Karşıyaka'ya 1-4 ile kaybeden ve kendi sahasındaki maçta sezona veda eden Anadolu Efes'in bundan sonra seriyi kazanabilmesi için önündeki 3 maçı da kazanması gerekecek. 


Karşılaşmanın başında Anadolu Efes'in ısrarla içeriye penetre etmeyi düşünmesi, Fenerbahçe'nin ise dış şuta dayalı basketbolu tercih etmesi ve düşük hücum yüzdesi konuk ekibe skor üstünlüğünü getirdi ve ilk 4 dakika 3-9 Anadolu Efes lehine gelişti. İlk dakikalarda Heurtel'in Vesely'e attığı tekme ve karşısında Vesely'nin tepkisiyle gerilen ortam Fenerbahçe taraftarının daha ilk dakikadan oyuna dahil olmasını sağlarken, karşılıklı gelen teknik fauller Çek pivotun ikinci faulünü almasına neden oldu. Yaşanan gerginlik sonrası Fenerbahçe daha hırslı oynayıp, Dixon'dan gelen üçlüklerle de skor bulmaya başlarken, Anadolu Efes'te cevap Doğuş'tan gelen ekstra sayılarla geldi. Ahmet Çakı'nın bench'i devreye sokmasıyla birlikte hücumda zorluk çekmeye başlayan Anadolu Efes, savunmada da sertliği bırakınca ilk çeyrek 26-18 Fenerbahçe üstünlüğüyle geçildi. İkinci çeyrek karşılıklı sayılarla başlarken, Anadolu Efes'te Doğuş Balbay sayı ve asistleriyle takımını ayakta tutmaya devam etti. Fenerbahçe'de Kalinic'in ekstra sayıları sarı lacivertlilerin ilk 5 dakikayı 39-31 önde geçmesini sağlarken, Doğuş dışında Efes'te sayı bulan oyuncu çıkmaması devrenin bitimine 1:20 kala farkın 15'e çıkmasına neden oldu. İlk 20 dakika 50-37 Fenerbahçe lehine sonuçlanırken karşılıklı birbirini savunan Bobby Dixon Fenerbahçe'de 13 sayı ile, Doğuş Balbay ise Anadolu Efes'te 15 sayı ile en skorer isimler oldular. Doğuş ilk yarıda ayrıca 4 ribaunt, 2 asist ve 1 de blok yaparken kariyerinin muhtemelen en verimli 20 dakikasını oynamış oldu. İlk yarıda Fenerbahçe rakibine özellikle fiziksel olarak pota altında üstünlük sağlarken, Diebler'ın sakatlık sonrası tekrar sahalara döndüğü bu devreyi "0" çekerek kapatması Ahmet Çakı'nın Tyus'u kenarda tutma tercihinin sorgulanmasına neden oldu. 

5 Haziran 2016 Pazar

Anadolu Efes için final şimdi başladı

Basketbol Süper Ligi Play-Off final serisinin ikinci maçında Abdi İpekçi Spor Salonu'nda Fenerbahçe'yi konuk eden Anadolu Efes, özellikle ikinci yarıdaki performansıyla sahadan 91-70 galip ayrılarak seride durumu 1-1'e getirdi. Farklı galibiyetle hem ilk maçtaki yenilginin moral bozukluğunu üzerinden atan Anadolu Efes, hem de salı günü Fenerbahçe Ülker Arena'ya taşınacak maç öncesi rakip sahaya galibiyetsiz gitme stresini de yaşamamış oldu.


Karşılaşmaya iki takım da yüksek hücum yüzdeleriyle başladılar. Özellikle dış şutlarda çok yüksek bir isabet oranı yakalanırken, 17-18 Fenerbahçe üstünlüğü ile geçilen ilk 6 dakikada iki takım da denediği 3'er üç sayı denemesinin tamamında isabet buldu. Televizyon molası sonrası Anadolu Efes'in hücumda hızı biraz kesilirken, bu durgunluğu iyi değerlendiren Fenerbahçe ilk çeyreği 23-29 önde kapattı. İkinci çeyrek karşılıklı sayılarla başlarken, yüzdeli hücumlar bu çeyreğin başında da devam etti. İlk 2.5 dakika 32-36 Fenerbahçe üstünlüğüyle geçerken, artan tempo maçı koş koş basketboluna çevirmeye başladı. 24 saniyenin büyük bir kısmının kullanılmadığı hücumlar yavaş yavaş isabetsiz olmaya başlarken savunma konsantrasyonunun düşük olması bu sefer de fauller sonrası çizgiye daha çok gelinmesine neden oldu. Pota altında Saric ve Dunston, oyun kurucu pozisyonunda ise Heurtel'i iyi kullanan Anadolu Efes, çeyreğin sonlarına doğru farkı kapatıp öne geçmeyi başarırken, Cedi Osman'ın 10 saniye kala aldığı hücum ribaundu sonrası attığı basket devrenin skorunu 47-46 lacivert beyazlılar lehine belirledi. 

3 Haziran 2016 Cuma

Dev finalde Fenerbahçe 1-0 öne geçti

Türkiye Erkekler Basketbol Süper Ligi Play-Off Final serisi bugün Abdi İpekçi salonunda start aldı. Normal sezonu lider bitiren Anadolu Efes'in takipçisi Fenerbahçe'yi konuk ettiği zorlu maç, oldukça çekişmeli ve heyecanlı bir mücadeleye sahne olurken, sahadan 85-87 galip ayrılan Fenerbahçe seride 1-0 öne geçti. Maçın üç çeyreğini geride götüren sarı lacivertliler, üçüncü çeyreğin sonundan itibaren oyunun kontrolünü eline geçirip zorlu karşılaşmayı kazanırlarken, final serisinde saha avantajını da ellerine geçirmiş oldular.  


Karşılaşmaya sert savunma ile başlayan Anadolu Efes, Dixon'u Doğuş ile yıpratarak Fenerbahçe'nin rahat oyun kurmasına engel oldu. Heurtel ve Saric ile yüzdeli hücumlar yapan Efes, oyunun ofansif tarafında da sıkıntı yaşamazken, son 2.5 dakikaya girilirken 21-13 ev sahibi takım üstünlüğü vardı. Bu süre zarfında Fenerbahçe'nin tüm sayıları Kalinic-Dixon ikilisinden gelirken, Efes'te ise 6 oyuncu sayı bulmuştu. Kalan sürede gelen karşılıklı sayılarla Anadolu Efes ilk çeyreği 23-18 önde kapatırken, çeyreğin dikkat çekici noktası tribünlerde üstün olan Fenerbahçeli taraftarlar için henüz ilk 10 dakikada iki anons yapılmasıydı. Anadolu Efes ikinci çeyreğe de inanılmaz bir savunma gayretiyle başladı. Fenerbahçe hücumlarında neredeyse her topa el uzatan ve sarı lacivertlilerin çemberi görmesine izin vermeyen Efes savunması, ard arda gelen Fenerbahçe top kayıpları sonrası Obradovic'i molaya zorladı. Bu çeyrekte Granger, Efes hücumlarında sayı ve asistleriyle etkili olurken, switch'ler sonrası savunmak zorunda kaldığı Datome de içeriyi fazla zorlamayınca boy dezavantajına rağmen bu eşleşmeyi avantaja çevirmesini bildi. İlk yarının büyük bölümü 5-10 sayı arasında Efes üstünlüğüyle geçerken son saniyede Datome'den gelen tip çeyrek sonuna girerken Fenerbahçe'nin farkı 5 sayıya indirmesini sağladı: 40-35. İlk yarıda sert savunmaların etkisiyle iki takım da çok sayıda top kaybı yaparken (A.Efes: 7 - Fenerbahçe: 9) Efes'ten Derrick Brown ve Fenerbahçe'den de Bogdan Bogdanovic 3'er faule ulaştılar. Efes'in 9 hücum ribaundu ise aradaki farkın belki de ana sebebiydi.