9 Eylül 2011 Cuma

Ömer, Enes ve sahadaki hayaletler... Türkiye: 67 - Almanya: 73

Avrupa Şampiyonası ikinci tur E grubu ikinci maçında Almanya karşısına mutlak galibiyet parolasıyla çıkan 12 Dev Adam ikinci devredeki etkisiz oyunu ile karşılaşmadan 73-67 yenik ayrılarak çeyrek final ümitlerini son maçlara bıraktı. Millilerimize karşı aldığı bu galibiyet sonrası Almanya'da azalan çeyrek final ümitlerini tekrar canlandırmış oldu.
Karşılaşmaya iki takım da sert savunma ile başladı. İlk 2 dakikada iki takım da sayı bulamazken Almanya Nowitzki ve Kaman’ın kişisel gayretleriyle 3.dakikayı 4-0 öne geçti. Millilerimiz ilk sayılarını periyodun bitimine 6:22 kala Ömer’in tipiyle bulurken, Ersan’ın Nowitzki’ye yaptığı etkili savunma ile kilitlediğimiz Alman hücumu karşısında Ömer Aşık’ın 6 sayısıyla 6-4 öne geçtik. Bu dakikadan sonra alan savunmasına dönen Almanya’yı Ömer Onan’ın üçlüğüyle cezalandıran milliler Emir Preldzic ve Oğuz Savaş ile buldukları serbest atışlarla ilk periyodu 13-6 önde kapattı. İlk periyotta etkili savunmamız dikkat çekerken rakibimize ribaundlarda 12-9, asistlerde de 3-0 üstünlük sağladık. Olumsuz yanımız ise %40’lık serbest atış yüzdemiz ve ilk periyotta Nowitzki’ye sadece 2 sayı izni veren Ersan’ın ikinci faulünü almasıydı.
İkinci periyoda Enes Kanter’in çengel atışı ile başlayan 12 Dev Adam, Kaman’ın jump-shot’ına Oğuz’un tipiyle cevap verince skoru 17-8’e getirdi. Bu periyotta pota altını çok etkili kullanan milli takımımızda Enes Kanter saha içi isabetlerinin yanında, Nowitzki’yi savunma yapmaya zorlayarak yorması ve faul alması ile de çok faydalı oldu. Devrenin bitmesine 6:11 kala Enes’in 7.sayısı millilerimizi 22-10 öne geçiriyordu. Almanya aldığı mola sonrası Nowitzki’yi etkili kullanıp süper yıldızın 4 sayısı ile havaya girmişken Nowitzki’nin periyodun bitmesine 5 dakika kala üçüncü faulünü almasıyla yine oyun planında değişiklik yapmak zorunda kaldı. Nowitzki’nin kenarda olduğu bu dönemde Alman savunması sertleşip bizim hücumumuz durağanlaşınca –ve buna da kenardan hiçbir müdahale gelmeyince- Almanya 10-0’lık bir seri yakalayarak farkı 2 sayıya indirdi. Beş dakika boyunca sayı bulamayan 12 Dev Adam’da suskunluğu Hidayet’in akıl dolu pasını smaçla bitiren Ömer Aşık bozdu. Sonrasında gelen karşılıklı sayılar sonucu ilk yarıyı 26-23 önde kapadık.
İlk yarıda milli takımımız etkili savunmasıyla Almanya’nın kolay sayı bulmasını engellerken, ribaundlarda 22-16’lık bir üstünlük sağladı. Pota altını Ömer Aşık ve Enes Kanter ile iyi kullanan milliler Nowitzki’ye de 3 faul aldırmalarına rağmen, Nowitzki’nin kenara gelmesinden sonra hücumda çok hareketsiz kalınca, disiplinsiz hücumlarla rakibin geri dönmesine izin verdiler. Bu süre zarfındaki hücum eksikliğimizde maçtan önce sakatlanan Sinan Güler yerine forma şansı bulan Cenk Akyol’un takıma adapte olamamasının büyük payı vardı. Son olarak da 2. Periyotta , 04:43 kala mola dönüşü pota altından topu çıkarmakta zorlanıp Ömer Aşık’la top kaybı yapmamız bize Fransa maçının son dakikalarından hala ders almadığımızı göstermiş oldu.
İkinci devreye Nowitzki üzerindeki etkinliğini kullanmak amacıyla Ersan yerine Enes Kanter ile başladık. Fakat bu bize savunmada zaafa dönüşünce devrenin 3. dakikasında Kaman’ın pota altı basketiyle Almanya 34-33 öne geçti. Hücumda bir türlü istediğimiz ritmi bulamamamıza Nowitzki’nin havaya girmesi de eklenince Almanya oyunun kontrolünü eline alarak son 3:30’a 41-38 önde girdi. Hidayet’in çaldığı top sonrası Nowitzki’nin dördüncü faulünü alması ise belki de maçın dönüm noktasıydı –Almanya’nın hızının kesilmesi ve maçı koparmalarının önüne geçmek açısından-. Nowitzki’nin kenara gelmesinden sonra Hido’nun pota altı basketine Ömer Onan’ın üçlüğü eklenince tekrar 43-41 öne geçtik. Kalan 3 dakikada Nowitzki’nin yokluğundan yeterince yararlanamamamız sonucu karşılıklı basketlerle devam eden periyodu, son hücumu Heiko Schaffartzik’in son saniye basketiyle 48-46 Almanya önde bitirdi.
Son periyoda inanılmaz dağınık bir hücum ritmiyle başlayan Türkiye, Almanların Nowitzki önerliğinde oyunun kontrolünü almalarına engel olamadı. Orhun Ene’nin de bu durumu 4 dakika boyunca izleyip farkı 6 sayı olana kadar mola almaması sonrası bir türlü yükselişe geçemedik. Mola sonrası bozulan moraller ve yine sadece dış şuta dayanan hücum anlayışımız sonrası 04:08 kala 61-52 geriye düştük. Mola sonrası bile her hücumda mutlaka bir Alman şutorün boş şut bulmasına izin veren savunmamız sayesinde kolay sayılar bulan Almanlar’a karşı sadece Ömer Aşık’ın pota altında bulduğu basketler ile maça tutunmaya çalıştık. Ömer’in hücum ribaundlarından bulduğu 9 sayıyla 1:09 kala farkı 2’ye indirince (64-62) Almanya mola aldı. Mola sonrası hücumda yine kötü savunma ile Almanya’nın en iyi üçlükçülerinden olan Schwethelm’e bomboş bir üçlük imkanı veren milliler 67-62 geriye düştü. Ender Aslan’ın turnikesi ile tekrar farkı 3 sayıya indirip, kaçan Alman üçlüğü sonrası yapılan faulü Emir Preldzic ile 2/2 değerlendirince 27 saniye kala skor 67-66 oldu. Ömer Onan’ın yaptığı faul sonrası 23 saniye kala Hamann ile 2 atışı sayıya çeviren Almanya skoru tekrar 69-66’ya getirdi. Emir Preldzic kendisine yapılan faulden doğan 2 atıştan sadece birinden isabet bulup, Dirk Nowitzki buna 2/2 ile karşılık verince 19 saniye kala skor 71-67 oldu. Kalan saniyelerde de millilerimiz başarılı olamayınca Almanya karşılaşmadan 73 - 67 üstün ayrıldı.
A millilerimiz maç boyunca %45 (10/22) ile serbest atış atarken üçlüklerde de %29’da (5/17) kaldı. Dengede giden asist (11-9) ve top kaybı (4-4) istatikleri ve 43-34’lük ribaund üstünlüğümüze rağmen maçı kaybetmemizin en büyük nedeni bu kötü yüzdelerdi. Ömer Aşık’ın 19 sayı, 7si hücum 11 ribaunduna sadece Enes Kanter attığı 11 sayı ve Nowitzki’ye aldırdığı faullerle destek olurken, diğer oyuncularımız özellikle ikinci yarıda adeta sahada dolandılar. Almanya’da ise Chris Kaman 20 sayı, 7 ribaund, Dirk Nowitzki ise 19 sayı, 7 ribaund ile oynarken kenarden gelen Schwethelm izin verdiğimiz boş üçlükler sonucu 14 sayı ile maçı tamamladı.
Milli takımımız ilk periyottaki iyi savunmasını ikinci periyodun ortalarından sonra unutup hücumda da dağılınca yenilgi kaçınılmaz oldu. Nowitzki gibi bir yıldızın faul problemine girip kenara gittiği zamanlarda farkı açamayıp aksine kapanmasına izin verdik. Son periyodun tamamında Nowitzki 4 faulle oyunda kaldı. Topu içeri indirmektense dış şut deneyip hücumlardan boş döndük. Bunun yanında dünkü yazımda bahsettiğim “savunmamızın iyi olmaktan çok rakibin kaçırdığı şutlara dayanması” tezimin doğruluğu bugün Schaffartzik ve Schwethelm’den yediğimiz üçlükler sonucu maçı kaybetmemizle doğrulanmış oldu.
Şimdi önümüzde Sırbistan maçı var. Son yılların en kötü performansını sahaya koyan Sırbistan’ı mutlaka yenmeliyiz. İyi hücum edip iyi şut atmalı, aynı zamanda bugün ilk periyottaki savunmamızı tekrarlamalıyız. Bunun yanında bulduğumuz serbest atışları da artık değerlendirmeliyiz. Tek tek saymayayım. Uzun lafın kısası Pazar öğlen ne yapıp edip Sırbistan’ı yenmeliyiz.

3 yorum:

  1. Hidayet o kadar da kötü oynamadı bence, kritik yerlerde devreye girip takımı oyunda tuttu.Diğer maçlarda ki kadar kötü oynamadı.

    YanıtlaSil
  2. Eğer o işleri Cenk yapsaydı buraya onun adını da eklerdim. ama Hidayet'ten iki dakika değil tüm maç boyu o performansı bekliyorum.

    YanıtlaSil
  3. Where is Mr. fourth quarter diye ayrı bir bölüm açmak gerekiyor bence. Bu ortamda bile ikilik yaratacak şekilde oynuyor. Daha iyisini yapabilir, yeteneği var dedirtmek için çabalıyor. Haticeyi geçip neticeye bakarsak elde hiçbir şey yok. "O bizim yıldızımız, ağırlığını koyduğu anları görüyorsunuz, sürekli böyle oynarsa önümüzde kimse duramaz" gibi iyi niyetli yorumları kabul etmiyorum. Ne zaman oynayacak da takıma seviye atlatacak? Ya Hidayet'in büyük oyuncu olmadığını insanlara anlatmalıyız ya da Nowitzki ve Parker için büyük oyuncu tabirinin başına birkaç tane "çok" eklemeliyiz.

    YanıtlaSil