31 Temmuz 2016 Pazar

FibaEurope U18 Women ardından...

Bugün son gün maçlarıyla tamamlanacak olan U18 Genç Kızlar Avrupa Şampiyonası'na katılan Milli Takımımız son gün maçında İtalya karşısında aldığı 34-57'lik yenilgi sonrası turnuvayı Avrupa sekizincisi olarak tamamladı. Genç kızlarımız oynadıkları yedi maçın sadece ikisini kazansa da, TOP16 eleme maçında Çek Cumhuriyeti karşısında aldıkları çok değerli galibiyet sayesinde ilk sekiz içindeki yerlerini aldılar. Ekibimiz sadece iki galibiyet alsa da, grupta Rusya'ya uzatmada ve İtalya'ya son hücumda kaybedilen maçları düşündüğümüzde, performans olarak hiç de kötü bir turnuva geçirmediklerini söyleyebiliriz. 


Turnuva geneline baktığımızda 1998-99 jenerasyonunun geleceğe forvet ve pivot yatırımı yapacağını söylemek yanlış olmaz. Kızlarımızın performanslarına baktığımızda özellikle 3-4 ve 5 numaların etkili olduğunu söyleyebiliriz. 3 numarada Şelale Kepenc, 4 numarada Meltem Yıldızhan ve 5 numarada İlayda Güner ve İnci Güçlü'yü gelecekte A milli takımımızda izlemeyi beklediğimiz isimler olarak öne çıkarabiliriz. Oyun kurucu rotasyonumuz görece zayıf karnımız olarak görünse de, Merve Arı ve Eda Şahin'in takımlarında süre alıp çok çalışarak kadın basketbolumuzun geleceğinde rol almalarının mümkün olduğunu söylemek makul olabilir. 

Geçtiğimiz yıllarda U16 ve U18 şampiyonlarında takımlarımızın en etkili isimlerinden biri olan ve bu yaz aynı zamanda yaşına rağmen U20 milli takımımızın da ilk beşinde yer alan Meltem Yıldızhan takımımız içinde belki de en fazla potansiyele sahip isim. 1.88 boyundaki Meltem boyuna göre hızlı olmakla birlikte iyi bir fundemental'a sahip. Bu turnuvada da milli takımımızın en skorer ismi olan, iyi bir ribunt ve top çalma istatistiği de yakalayan Meltem'den beklentimiz bu performansın daha fazlası olduğundan gerek heralde ki, bu yazki turnuvalarda yer yer eleştirildiği de olmadı değil. Fakat şu da bir gerçek ki, altyapılardaki başarısını A takım seviyesine taşıması ve bu seviyede kalbur üstü bir basketbolcu olabilmesi için hem gücünü artırması hem de biraz daha şut çalışarak rakibe bir şut tehdidi yaratması gerekiyor. Bu sezon Galatasaray'da alacağı süre ne olur bilinmez; fakat süre alabileceği bir takıma kiralık gitmesi onun için çok daha faydalı olabilir. 


Şampiyonanın takımımız adına en büyük kazancı ise kuşkusuz İlayda Güler oldu. Aynı Meltem gibi bu yaz U20 takımımızda da başarıyla forma giyen İlayda, az sonra bahsedeceğimiz İnci ile beraber geleceğin milli takım pota altı rotasyonunu oluşturabilir. 1.88 boyundaki İlayda sezon içinde kısa süreler de olsa takımında yaşadığı Süper Lig tecrübesinin faydalarını bu turnuvada parkeye yansıttı. Omzunu dayayıp rakibini çembere kadar sürükleyebilen İlayda'nın eksiği de son bitiriş noktasında topu çok dengesiz - sanki elini yakıyormuşcasına- elinden çıkarması. Bu eksiğini giderdiği ve biraz da orta mesafe çalıştığı şut takdirde şu an bile ligimizde pota altını rahatlıkla yedekleyebilecek bir oyuncu görünümünde. 


Pota altındaki diğer ismimiz ise 2.05 boyundaki İnci Güçlü. İnce fiziğine rağmen boyu ile dikkat çeken İnci, boyunun verdiği avantajı fazla zıplayamayarak nötralize ediyor. Yine de pota altında top indirildiğinde potaya yakın olmasının avantajını iyi değerlendiren İnci'nin , fiziğini geliştirip sırtı dönük post oyunları oynamayı öğrendiği takdirde, zıplama dezavantajını tekrar avantaja çevireceğini düşünüyorum. Önceki yıllardaki U16 ve U18 şampiyonalarında double double'a yakın istatistikler elde eden İnci'nin A takıma yaklaştıkça bu istatistikleri koruyabilmesi için çok çalışıp kendini geliştirmesi şart. Bu sezon ligde Galatasaray forması giyecek olan İnci'nin sarı kırmızılı ekipte forma bulabilmesi de gelişimi için oldukça önemli olacak. Bu arada son iki maçta kenarda tutulmasının detaylarını bilmediğimizden yorum yapmıyoruz; ama sebepleri bilenler tarafından konu iyice tartılmalı diye düşünüyorum. Genç ve potansiyelli bir basketbolcuyu kazanmak ve harcamak arasında çok ince bir çigi olduğunu unutmamak lazım.

Takımımızın forveti Şelale Kepenç 1.88 boyu, iyi fundementalı ve yüksek dış şut yüzdesi ile dikkatleri çekiyor. Bunlar kadın basketbolu için oldukça değerli özellikler. Özellikle dripling üzeri ve el üstü şutları da çekinmeden kullanan ve hiç de fena sayılmayacak bir dış şut yüzdesi elde eden genç basketbolcunun en büyük eksiği ise savunması. Özellikle hücumda etkisiz olduğu günlerde savunma konsantrasyonunu çok kolay kaybeden Şelale, ayaklarının da yavaş olması nedeniyle oyunun savunma tarafında çok hata yapıyor. Attığı şutlardan sonra savunmaya dönerken adam kaçırması ve temastan kaçırması da diğer eksileri. Bu dezavantajını uzun kollarıyla yaptığı top çalmalar ve ribauntlarla dengelemeye çalışan genç basketbolcunun geleceğimize yön verebilen bir isim olabilmesi ve düzgün bileğine yazık etmemesi için bol bol savunma çalışıp kendini bu alanda da geliştirmesi şart. 

Bu isimler yanına bir de oyun kurucu izlemek isterdik; fakat 1 ve 2 numaralarımızın kendilerini biraz daha geliştirmeleri şart. Eda Şahin, Merve Arı ve Manolya Kurtulmuş birbirine benzer özellikte guardlar; fakat topu getirdikten sonra oyuna ekstra katkıları oldukça düşük seviyede. Bir üst seviyeye çıkabilmeleri için sayı ya da asist yönlerini geliştirmeleri lazım. Bu anlamda Merve bu iki özellik anlamında da bir adım öne çıksa da, henüz istenen seviyenin altında. Bunu kritik anlarda topu 4 numaramız Meltem'in getirip oyunu kurmasından da anlayabiliyoruz. 

Sonuçta alt yapı turnuvaları genç oyuncuların gelişimlerini görmek, onların eksiklerini kapatmak adına değerlidir. Bizim antrenör ve coachlarımız da umarım bu turnuvadaki eksiklerden gerekli dersleri çıkarıp, kızlarımızı A takım seviyelerine daha gelişerek çıkarmak için gerekli aksiyonları alırlar. Son bir cümle de coach Hakan Acer'e: Hakan Hoca, turnuva boyunca tüm maçları hiç müdahale etmeden serbest atış çizgisi hizasında, ellerini bağdaş yaparak seyretti. Kızlara hatalarını gösterip uyaracak birini aradı gözlerimiz kenarda. Bir Ömer Uğurata tarzı beklemiyoruz; fakat orada durmanın da gerektirdiği bazı şeyler olduğunu düşünüyorum. Herşeyi geçtim, bugün İtalya üçüncü çeyrekte 19-0 seri yaparken ve biz ikinci devrede 10 dakikadan fazla skor üretemezken, sahadaki kızların moralini yükseltecek iki kelam edecek, "Haydi Kızlar" diye bağıracak birilerini aradı gözlerimiz. 

2 yorum:

  1. Burda adını saymadığımız diğer kızlarımız da başarı için ter akıttılar. Çalışıp kendilerini geliştirdikten sonra başarılı olmamak için bir neden yok. Sadece Meltem, İlayda , Şelale, İnci değil 12 kızımızdan da Türk basketbolu çok şeyler bekliyor. Hepimiz onlara inanıyoruz.

    YanıtlaSil
  2. 2.05'lik bir genç var elimizde. Ne olursa olsun onu geliştirip kullanmak lazım. İnci gibi bir potansiyel kolay kolay gelmez her ülkeye. Eğer bu kız yeterli eğitim ve ilgiyi görür ve kendi de çalışırsa önümüzdeki yıllarda kadın basketbolumuza seviye atlatır. Henüz o seviyede değil ama.

    YanıtlaSil