TBL'de sezon sonuna doğru sıralamada yer kapma yarışı kızışırken, bu yarıştaki en dikkat çekici mücadelelerden biri Euroleague biletinde avantaj elde etme mücadelesiydi. Haftaya girilirken bu mücadelede puantaj anlamında en avantajlı takım Darüşşafaka Doğuş iken, Daçka bu hafta deplasmanda Euroleague mücadelesindeki en büyük rakibi Pınar Karşıyaka'ya konuk olacaktı. İlk maçı 16 sayı farkla kazanan Daçka, İzmir'de yenilse bile ikili averajı koruyarak dönme amacındaydı. Galibiyet halinde ise ilk üç sıra içinde yeri neredeyse garantilenecek, Play-Off'ta ise büyük bir sürpriz olmadığı takdirde önümüzdeki sezon büyük olasılıkla Euroleague'te mücadele hakkı kazanacaktı.
Pınar Karşıyaka maça daha istekli ve hızlı başlayan taraf oldu. Zira Kaf Kaf'a galibiyetten de öte farklı bir galibiyet gerekiyordu. Seyiricisinin de desteğiyle maç içinde iki kez farkı 13 sayıya kadar çıkardı yeşil kırmızılılar. Kaf Kaf'ta maçın önemini belki de sahadaki rotasyonu inceleyerek de anlamak mümkün. Ufuk Sarıca'nın sadece yedi oyuncuya yer vermesi, ligde zaman zaman ortalama süreler alan Yunus, Soner, İnanç, Egemen gibi isimleri benchte bırakması, onun maçı riske atmama isteğindendi belki de. Fakat Sarıca'nın bu planı belki de Kaf Kaf'ın en büyük freni oldu. Farkın 13 sayıya çıktığı anlarda Karşıyaka'nın baltayı vurup maçı bitirme şansı varken, iki seferde de Farmar'ı savunacak adamı ve enerjiyi bulamadılar. İki fark da önce Farmar'ın üçlükleri sonrasında ise Karşıyaka top kayıpları sonrası yenen hızlı hücum sayılarıyla kolayca kapanırken, Ufuk Hoca sadece kenardan seyredebildi. Özellikle son çeyrekte Oktay Mahmudi'nin, 5 numarada Ersin'i denediği, neredeyse 5 kısa diyebileceğimiz beşine karşı Palacios - Gabriel ikilisini sahada tutup bir kez bile pota altı oyun bulamamaları Ufuk Sarıca'ya belki de 3 senelik Karşıyaka kariyerindeki en kötü yenilgilerden birini getirdi.
Darüşşafaka Doğuş'ta ise Jordan Farmar adeta tek başına maçı aldı. 26 sayı, 4 ribaunt, 4 assist, 5/8 üç sayı istatistiklerinin yanı sıra, farkın 13 sayıya çıktığı iki seferde de Daçka'yı geri getiren isim oldu. Her ne kadar ikinci çeyreğin sonunda kendisine yakışmayan bir davranış ile ortamı gerse de, basketbol konuşacak olursak kesinlikle maçın yıldızıydı. Farmar'ın yanında ise Vidmar kritik anlarda pota altında kurduğu hakimiyetle Kaf Kaf'ın pota altı zaafını başarılı bir şekilde cezalandırdı. Bir başka deyişle Farmar ve Vidmar'ın Euroleague özlemleri, Ufuk Sarıca'nınkinden bir miktar daha ağır bastı dün akşam. Uzun süre faul problemiyle sahada kalan Vidmar'ı beşletememeleri hem Karşıyaka uzunlarının hem de Ufuk Sarıca'nın büyük hatasıydı. Lucas ve Göksenin'in savunmalarına da kısaca değinmeden geçmeyelim. Özellikle ilk yarıda Dixon'u durduran, son çeyrekte ise 13 sayıya çıkan fark sonrası Karşıyaka hücumlarını kilitleyen bu ikilinin savunmasını alkışlamak lazım.
Sonuç olarak Darüşşafaka aldığı 1 sayılık galibiyetle normal sezonu Karşıyaka'nın önünde kapatmayı %99 garantiledi. Play-Off ilk turunda elenmeleri gibi bir sürprizle karşılaşmazlarsa büyük olasılıkla önümüzdeki sene Euroleague'te boy gösterecekler. Yaptıkları yatırımın karşılığını alıyorlar. Fakat seneye böyle bir Euroleague ihtimali varsa, bu bütçeyi bu senekinden çok daha etkili kullanmaları gerektiğinin de altını çizmek gerekir. Zira dünkü maçta da görüldüğü gibi Daçka yaptığı yatırımın karşılığını zaman zaman federasyonun ve hakemlerin kayırmalarıyla da görmekte. Oktay Mahmudi gözünün önündeki bariz pozisyonlarda haksız olsa bile itiraz edip kameradan pozisyon izletir hale gelmiş. Euroleague'te bu işler bu kadar kolay olmaz. Bunun da altını çizmeden geçemeyiz.
0 comments:
Yorum Gönder