Turkish Airlines
Euroleague TOP16’da Türkiye için kabus gibi geçen ilk 3 hafta sonrası
takımlarımız dördüncü maçlarında 3’te 3 yaparak az da olsa moralleri yerine
getirdiler. Geçtiğimiz hafta itibariyle 3’te 0 performansıyla gruplarının en
alt sıralarına yerleşen Fenerbahçe Ülker, Anadolu Efes ve Galatasaray Medical
Park, aldıkları galibiyetlerle Çeyrek Final çıtasının hemen bi galibiyet
altında kendilerine yer buldular.
Temsilcilerimiz
arasında birçok otorite tarafından en çok şans verilen takım olan Fenerbahçe
Ülker, kendi sahasında konuk ettiği Yunan devi Panathinaikos’u 77-72 mağlup
etti. Son haftaların düşüşteki takımı Fenerbahçe, TOP16’ya 3’te 3 ile başlayan
ve haftasonunda ezeli rakibi Olympiakos’u alt eden moralli Pana karşısında iyi
savunma ve yüzdeli hücumlarla maça hızlı başladı. Emir’in sayılarıyla farkı
çift hanelere çıkaran sarı lacivertliler yaklaşık 25 dakika boyunca oyunun
kontrolünü sürekli elinde tuttu. Rakibin beyni Diamantidis’in devreye girmesini
uzun süre engelleyen Kanarya devreyi 39-28 önde geçerken, üçüncü çeyreğin
beşinci dakikasında da 14 sayılık Fenerbahçe Ülker üstünlüğü vardı. Bu
dakikadan sonra önce Mavrokefalidis’in devreye girip takımına yakalattığı 9-0’lık
seri, ardından da eski Fenerbahçe’liler Gist, Ukic ve Batista’nın hırslı
oyunlarıyla maçı dengeye getiren Panathinaikos son çeyreğe girerken farkı 6
sayıya indirdi. Geçtiğimiz senelerde sarı lacivertli kulüpten kovulurcasına
gönderilen bu 3 oyuncunun Pana formasıyla Fenerbahçe karşısında böyle bir
dönüşe imza atmaları düşündürücüydü. Son çeyrekte ise Yunan ekibinde Diamantidis’in
sazı eline alarak oyuna ağırlığını koyduğunu izledik. Diamantidis, Bramos (2)
ve Fotsis’ten gelen üç sayı isabetleri son 2 dakikaya girerken skorda 64-67’lik
Pana üstünlüğünü getirdi. Bu dakikada önce kaptan Ömer ardından da Kleiza’nın
tecrübelerinden faydalanan Fenerbahçe Ülker son anları iyi oynayarak adeta
altın değerinde bir galibiyet elde etti. Temsilcimizin ribaundlarda 30-36,
asistlerde 10-17, top çalmalarda 7-9 geride kapattığı bir maçı kazanmasını başarması
ise galibiyete ayrı bir değer kattı. Panathinaikos cephesinde ise alan
savunmasına karşı tam 40 üç sayı denemesi kullanılırken, bunlardan sadece 10
tanesinde isabet sağlanması yenilgiyi getiren en önemli unsur oldu.
Perşembe
akşamının bir diğer mücadelesinde Galatasaray Liv Hospital Almanya’da Bayern
Münih’i 66-72 mağlup etti. Almanya’daki gurbetçilerimiz sayesinde deplasman
havasını hissetmeyen ve bu destekle maça çok hızlı başlayan Galatasaray ilk
çeyrekte yüksek hücum ritmi ile tam 30 sayı kaydetti: 18-30. İlk çeyreğin
yıldızları Arroyo – Erceg ikilisinin yorulmaları sarı kırmızılıların hızını
keserken, ikinci çeyrekle birlikte fark kapanmaya başladı. Alman ekibinin
rotasyonda temsilcimizden daha geniş opsiyonlarının olması dirençlerini sürekli
yüksek tutarken, kapanan fark karşısında Arroyo-Erceg ikilisine zaman zaman
Ender ve Macvan’dan destek gelmesi Baryern’in öne geçmesini engelledi.
Galatasaray’ın yorgunluğu verilen 17 hücum ribaundu ile de tescillenirken, bu
ofansif ribaundlara karşın savunmanın hep üst düzeyde kalması sonucu sarı
kırmızılılar sahadan galibiyetle ayrılmasını bildiler. Galatasaray önceki
maçlara oranla daha pozitif bir izlenim verirken, rotasyondaki oyunculara
verilen dakikalar ve bununla ilgili olarak da kondisyon probleminin bir an önce
çözülmesi gerekmekte.
Haftanın en
sevindirici galibiyeti ise Anadolu Efes’ten geldi belki de. Takım ayırmak
olarak algınmamalı bu; ama galibiyete ve morale en çok ihtiyacı olan
takımımızdı Anadolu Efes. Hele ki galibiyetin böylesine bir son saniye
basketiyle gelmesi ayrı bir güzel oldu. Başa baş geçen bir maçta son dakikalara
6 sayı önde girmişken, yapılan hatalar sonrası skorda geri düşen bir Efes, bu
maçı kaybetmiş olsa artık iyiden iyiye sıkıntı baş göstermeye başlayacaktı.
Fakat Planinic’ten son saniyede gelen mucizevi buzzer-beater herşeyi bir anda
değiştiriverdi. Unutmadan Bu Milano'nun iki hafta once Olympiakos'a 30 sayı fark attığını hatırlatalım. Efes Pota altındaki problemini aştıkça iyiye gidecektir
mutlaka. Savunma yapan, pota altındaki zaaflarını çözen bir Efes’in hücumunu da
bir seviye yukarı taşıyacağından şüphe yok. Vasileiadis, Birkan, Gordon, Savanovic,
Planinic gibi isimlerin yükselen savunma seviyesi sonrası hücumda gerekeni
yapacaklarına inanıyorum. Birşeylerin kötü gidişata dur demesi gerekiyordu;
umarız bu dönüm noktası Planinic’in buzzer-beater’ı olur. Deplasmandaki Laboral
maçı artık daha da bir önem kazandı.
0 comments:
Yorum Gönder