Dün Ankara’da
Pınar Karşıyaka’yı konuk eden Türk Telekom rakibi karşısında hiç beklemediği
kadar rahat bir galibiyet alırken iki takımda sezon başındaki performansları
sonrası, sezonun ilerleyen haftaları için farklı sinyaller verdiler:96-74. Genel olarak Türk Telekom üstünlüğünde geçen maçta farkın yanında tüm istatistiklerde Telekom'un ezici bir şeiklde üstün olması, bize de yukarıdaki gibi bir başlık atmayı kaçınılmaz kıldı.
Önceliği
dünün galibine verecek olursak, sezona yüksek bütçe ve isimli transferlerle
giren; fakat bir türlü beklenen basketbolu sahaya yansıtamayan bir Türk Telekom
izlemiştik 2 hafta öncesine kadar. Gerek
basketbolcuların artık beklentilerinin kalmamış olması, gerekse Vrankovic’in
takımdaki geleceği gibi konular ön plana çıkmaya başlamıştı. Daha düşük bütçeli
Tofaş, Torku Konya Selçuk gibi takımlara karşı alınan yenilgiler Telekom’da
huzuru bozmaya çok yakınken, iki hafta önce Ankara’da gelen Galatasaray Liv
Hospital galibiyeti morallerine yerine getirmişti. Dün ise yine Ankara’da ligin
flaş ekiplerinden Pınar Karşıyaka’yı konuk eden Telekom, rakibi karşısında maçı
baştan sona önde götürdü. Önce Can Akın, arından da Kerem Tunçeri ile oyunu çok
iyi kuran, yüksek hücum potansiyeli olan Karşıyaka’yı düşük skorda tutan
Telekom, Bogdanovic, Shipp ve Andric’in skorer oyununa Kerem ve Ümit’ten gelen
yerli katkısıyla da zor maçı rahat kazandı. Yeşil kırmızılı rakibinin savunmada
riske ettiği dış şutlarla cezalandıran Telekom 14/26 gibi yüksek bir dış şut
yüzdesi yakalarken, ribaundlarda 34-18, asistlerde ise 30-8 gibi inanılmaz
istatistiki üstünlük yakaladı. Kerem Tunçeri yaptığı 11 asistle Kaf Kaf’ın takım
toplamını geçerken, Can da 0 sayısına rağmen 7 asist ile arkadaşlarına sayı
yollarını açtı. Telekom Galatasaray maçından sonra aldığı bu galibiyetle hem
sahasındaki üstüste ikinci galibiyetini alarak moral buldu; hem de takım olma
yönünde gözle görülür bir ilerleme gösterdiğini kanıtladı.
Pınar Karşıyaka
ise haftaiçinde Bosna deplasmanındaki Igokea yenilgisi sonrası Telekom’a da
yenilerek üstüste ikinci kez sahadan boynu bükük ayrıldı. Hafta içinde son
çeyrekte çift haneli farklarla önde olduğu maçı iki uzatmada kaybederek hem morali
bozulan hem de iki uzatmalı maçın yorgunluğunu Telekom maçında da hisseden Kaf
Kaf, Telekom karşısında maçın başından itibaren rakibin üstünlüğünü kabul etti.
Rakibin dış şutlarını riske edip el kaldırmayan ve bunu cezasını ard arda
yediği üçlüklerle çeken yeşil kırmızılılar, savunmadaki isteksizlikleri
nedeniyle Can ve Kerem’in oyunu istedikleri gibi yönlendirmesin engel olamadılar.
Pota altında Andric ve Cemal’e karşı ribaundlarda zayıf kalınması da bu
yorgunluğa bağlanabilir; ama üst sıraları hedeflemiş bir takım için bahane
olamaz. Pınar Karşıyaka’nın dünkü maçtaki tek artısı top kayıplarını 6’da
tutmalarıydı; fakat genel olarak savunmada direncin hiç olmaması ligin “en az
sayı yiyen ikinci takımının” Telekom karşısında tam 96 sayı yemesini beraberinde
getirdi. Kaf Kaf’ta bunun yanında son birkaç maçtaki formsuzluğu ve düşük şut
yüzdesiyle dikkat çeken Dixon sadece 6 sayıda kalırken, maçın kopma
dakikalarında yerli oyuncuların da insiyatif almaktan kaçındığı gözlendi. Pınar
Karşıyaka iyi başlangıç yağtığı sezonda iki kulvarda sınırlı bir kadroyla
ilerlemenin sıkıntılarını çekmeye başlıyor diyebiliriz. Bu sene onlardan böyle
iniş çıkışlar göreceğiz. Zorlu yolculukta tüm oyuncuların takıma katkısı şart. Bu
bağlamda da Yunus Emre’nin son 1-2 maçtaki istekli ve skorer oyunu ümit verir
nitelikte.
Rüyadan uyanma zamanı geldi KSK icin
YanıtlaSil