11 Eylül 2011 Pazar

Tam 1 yıl sonra tekrar Sırbistan

Tam bir sene önce 11 Eylül 2010 akşamı İstanbul Sinan Erdem Spor Salonu'nda Dünya Şampiyonası yarı finalindeki rakibimiz Sırbistan'dı. Büyük bir çekişme içinde geçen maçta son 4 saniyeye 1 sayı geride giren milliler Kerem Tunçeri'nin turnikesiyle rakibini 83-82 yenerek finale çıkmışlardı.







Bugün tam bir sene sonra, 11 Eylül 2011'de, bu sefer Litvanya'da rakibimiz yine Sırbistan olacak. Çeyrek finale çıkmak için kazanmamız şart. Sırbistan son yılların en kötü performanslarından birini sergilese de, 12 Dev Adam da turnuvadaki performansıyla hayal kırıklığı yaratmış durumda. Millilerimizin performansı Türk
basketbol seyircisini tatmin etmemiş olsa da, basketbolcularımızın bugün önceki performanslarını unutup sert savunma ve istikrarlı bir hücum ile Sırbistan'ı yenmesini diliyoruz.

* Sırbistan'ın bir ekol olduğunu unutmayıp maçın hiçbir anında disiplini elden bırakmamamız gerekiyor.

* Herşeyden önce maçın başında Teodosic'i durdurmamız gerekiyor. Maça iyi başlayamayan bir Teodosic'in işi kişisel bir hırsa dönüştürüp sonrasında takımına zarar verdiğini birçok kez izledik.

* Sırbistan'ın dış şut tehditinin var olmasında pota altı etkinliğiyle rakip kısaların yardıma gelmesine neden olan Nenad Kristic'in çok büyük bir katkısı var. Bu yüzden pota altı savunmasında önce Kristic'e top gelmesini engellememiz ve de yardım savunmasını doğru adamla yapmamız çok önemli.

* Dusko Savanovic, hem yüzü dönük hücumlarda hem de pota altında çok önemli bir tehdit. Her şeyden önemlisi de bizim sevmediğimiz bir dört numara tipi. Yani üçlüğü var. Hatta bu anlamda Avrupa'nın en iyilerinden. Bu nedenle dört numara savunmamız çok büyük bir önem taşıyacak.

* Bunlar yanında, Almanya maçına kadar çok başarılı olduğu iddia edilen alan savunmasından uzak durmamız gerekiyor. İlk uyarı Almanya maçında geldi ve Schwethelm cezayı kesti. Zira öyle bir alan savunması yapıyoruz ki, her hücumda rakibin bir şutorü mutlaka hücumu boş bir üç sayılık denemesiyle bitiriyor. Sırbistan'ın şut tehditini (Keselj, Tepic, Rasic) dikkate aldığımızda alan savunması başımıza çok büyük bir felaket açabilir diye düşünüyorum.

* Son olarak da, artık hücum edebilmeliyiz. Dileyelim ki, hücum setleri anlamında çok zayıf olduğumuz aşikar olan bu turnuvada, artık suskun silahlarımız tekrar konuşmaya başlasın, şutlarımız girsin ve maçı kazanalım.

1 yorum:

  1. Kerem Tunçeri ! Kazandık ! Kerem Tunçeri! Kazandık ! Kerem Tunçeri! Kazandık ! Kerem Tunçeri !

    YanıtlaSil